Cemil Demirbakan'dan yeni tekli: Bu Hesap Tutar Mı?

Rock müzisyeni bir beyaz yakalı olmak nasıl bir duygu? Sahneden inip iş ortamına adapte olmak zor oluyor muydu?
Aslında en yoğun dönem 2005-2007 yılları arasındaydı. O dönem çalıştığım şirket, Türkiye’nin en büyük kurumsal firmalarından biriydi ( Koç Holding’e bağlı Migros). Bana hep destek oldular ve müziği, yaptığım işi bir değer olarak gördüler. Bu sebeple rahattım ve kimliğim bölünmedi. İşin en zor tarafı; şehir dışı konser dönüşünde, 1-2 saat uyku ile ve sabah ilk uçakla işe dönüp takım elbise giyip kravatı bağlamak oluyordu. 2007’de Migros’tan ayrıldıktan sonra farklı yönetim süreçleri olan firmalarda çalıştım. Bu firmalarda da müziğe hiçbir zaman olumsuz yaklaşılmadı ama motivasyon açısından Koç Grubu’nu hep aradım. Dolayısıyla duygusal olarak daha inişli çıkışlı bir dönem oldu benim için.

Rock müzik ya da diğer ekstrem tarzlarda, isyanın sesi olarak tabir edilen müzik türlerini dinleyenler için o beyaz yakalı hayatı daha da çekilmez bir hal alıyor mu?
Dinlenen müzik türünün insanların duygu dünyalarına etkisinin farklı olduğunu düşünüyorum ama bunun ispatlanmış bir tarafı da yok aslında. Yaşadığımız zaman diliminde müzik dinleyicilerinin önemli bir kısmının, keşfetme duygusu ile kendi tercihlerini yaratmak yerine, görünür olan/gündemde olan/önümüze koyulan müzikler arasından tercih yaptığını ve kendini buna göre konumlandırdığını düşünüyorum. Örneğin; “Bohemian Rhapsody” filmi ile grubun popüler şarkılarını kenara bırakalım, Queen ismini bilmeyen ve filmden sonra dinlemeye başlayan çok sayıda yeni dinleyici oluştu. İyi bir müzik dinleyicisinin kendini bulduğu müzik türü rock ise beyaz yakalı yaşamında daha güçlü ve umutlu olduğunu düşünürüm. Rock müzik bana göre hayatı her alanda daha katlanılabilir, insanı daha dayanıklı hale getiriyor.

Ülkemizde başarı sürekli belli kalıplar içerisine hapsedilmiş durumda. İki farklı hayatta da başarıyı tatmış bir müzisyen olarak bu kalıplar hakkında neler düşünüyorsun?
Kalıpların dışına çıkmak söyleminde bulunmak kolay olsa da gerçek hayatta uygulamaya geçmek oldukça güç. İnsanların bu kalıplar ve önlerine koyulan alternatiflerinden birini seçmek zorunda kalmalarını anlamamak mümkün değil. Ben de bu dünyanın bir parçası olarak yaşadım. Birbirimizden farkımız yok aslında… Hayatın ve şartların insana neleri dayatıp yaptıracağını bilemeyiz ama benim bugün yapmak istediğim, önüme konulan seçeneklerden biriyle devam etmek değil, hayatımla ilgili kendi kararımı ve bağlı olarak kendi seçeneğimi yaratabilmek. Bu yüzden artık yüzde 100 müzik diyorum.
 

"Bu hesap tutar mı?" yeni teklinin adı. Bu sorunun içeriği sana neler ifade ediyor?
Hepimizin hayatla ve gelecekle ilgili bitmek bilmeyen hesapları var. Ne için bu hesaplar? Çoğumuz için daha iyi yaşam, daha çok para, karta yazılmış unvanlar, ya da daha doğal ve basit bir kasaba hayatı... Bu hesapları yaparken ortalama ömrün çoğunu harcıyoruz zaten. Hesapların tutup tutmayacağını, bize dayatılan hayatların içinde kalarak nasıl bilebiliriz? Akıl yolundan da ayrılmadan hesapları en makul sürede tutturma ihtimalini artırmak üzere yola çıkmak lazım. Hayat bunu denemeye değer bence...

Yüksek Sadakat'le pek çok başarılı işe imza attın, kariyerinin bu noktasından baktığında, grup çalışması ve solo kariyeri karşılaştırmanı istesek, ne dersin?
Grup çalışması da solo çalışması da çok keyifli. Ben daha özgür olmak, her konuda tek başıma karar almak ve ilerlemek istedim. Aklımda her anlamda hiçbir şey kalmasını istemedim.

Cem Karaca anısına yayımlanan “Merhaba Gençler” albümünde “Kara Bahtım” performansıyla da dikkat çektin. Bu tarz başka cover çalışmalar da düşünüyor musun?
Övgüler çok motive edici. Cem Karaca eşsiz bir yorumcudur, okuduğu her şarkıyı yüreğimizin en derinine kazımıştır, mekanı cennet olsun. Soruna gelirsem, hayır yakın gelecekte bir cover çalışması düşünmüyorum. Önümüzdeki dönem, yeni şarkılarımla gündemde olmak istiyorum.

Bundan sonrası için planlar neler?
Sağlık ve ömrüm yettiği sürece, kısa aralıklarla yaptığım yeni şarkılarımı canım dinleyicilerle paylaşmak ve bol konser vermek istiyorum.