Grammy ödüllü çılgın kemancı Ara Malikian sorularımızı yanıtladı

‘New age tarafından beslenen klasik müzik’ olarak tanımlanan bir stile sahipsin. Kendi tarzını nasıl tanımlarsın?
Açıkçası kendi tarzımla müzik yaptığımı düşünüyorum. Klasik oryantal caz, çingene rock ve Latin müziğinden ilham aldım. Ardından da tüm bu türleri kendi kişiliğimi ve sound'umu bulmak için kullandım.

Müziğe karşı yeteneğini keşfettiğin zamanı hatırlıyor musun?
Babam, keman ve müzik fanatiğiydi. Tüm gün boyunca durmadan keman çalardı. Özel bir seçim yapmam gerekmedi sanırım, müziğin içinde doğdum diyebilirim. Çok erken yaşlardan itibaren keman çalmamı sağladı. Müzik her zaman bir parçam oldu. Aslında ilk dönemlerde, uzun saatler süren çalışmalardan dolayı, babama kızıyordum. Ama şu an tüm desteği için babama minnettarım.

Kariyerinde uzun bir yol kat ettin. Kişisel ve profesyonel yaşamında ilk albümünden beri neler değişti?
Bence en büyük ve en önemli değişiklik, şu anda müziğimi izleyicilerle birlikte çalıp paylaşabilmem. Çünkü 20 yıl önce sadece kendim için evde çalıyordum.
 

Beyrut, sence seni ve müziğin nasıl etkiledi?
Maalesef savaş başladığında çok gençtim. Beyrut'ta bolca sahip olduğum ve unutmaya çalıştığım hatıralar var. Savaş asla ilham verici değil. Savaşan bir ülkede yaşadığım halde hala hayatta olduğum için de sürekli şükrediyorum.

Baban, 10 yaşındayken ''Hadi oğlum garaja gidelim ve bir rock grubu yaratalım demiş. Bu sözü seni nasıl etkilemişti?
İçinde bulunduğum durumda mutluluğa giden tek kaçış müzikti ve ben de bu çağrıya uydum. 

Daha önceki röportajlarında garajlarda büyüleyici şeyler yaşadığınızı söylemiştin. Neydi bu büyüleyici şeyler?
Garajlarda müziğin insanları değiştirebileceğini, onları daha hassas ve saygılı hale getirebileceğini fark ettim.

2015’te Latin Grammy Ödülü'nü kazandın. Neler hissetmiştin?
Gerçekten de çok motive edici bir ödül oldu ama; benim için en iyi ödül, konserden sonra seyircilerin mutluluğudur.
 

Dünya turu kapsamında 13 Nisan'da yeniden ülkemizde sahnede olacaksın. Şu ana kadar turne nasıl gidiyor? 
İzleyiciye çok teşekkür ederim. Reaksiyonları, destekleri ve enerjileri ile inanılmaz. Yeniden İstanbul'da olacağım için de çok heyecanlıyım. Dünya dört bir yanında iki yıl içinde 300'den fazla konser vermeyi planlıyoruz. 13 Nisan'da da herkesi bekliyoruz. 

En çok etkilendiğin sanatçılar kimler diye sorsak?
Kesinlikle Paganini ve Bach.

Peki sen neler dinliyorsun?
Sevgi ve duygunun işin içinde olduğu ve bu şekilde yapılan her müziği severek takip ediyorum.
 

Müzisyen olarak bugüne kadar kendin hakkında aldığın en ilginç yorum neydi?
“Müziğini duyduğumda beni gülümsetiyorsun” demişlerdi.

Hayranların seni 'çılgın kemancı' olarak adlandırıyor. Bu tanımlamadan hoşlanıyor musun? 
Normal bir kemancının görüntüsünün ciddi, sert ve kibirli olması beklenir. Ben olduğum gibiyim. Sahnede hayat buluyorum. Bu takma adı da seviyorum. Delilik güzel bir şey:) İnsanlar benim deli bir kemancı olduğumu düşünmek isterlerse, böyle davranmaktan mutlu olurum.

Türkiye’deki izleyicilerinize bir mesajın var mı?
Son konserimdeki desteğe ve iyi enerjiye teşekkür etmek istiyorum. İstanbul'da Volkswagen Arena'da aynı enerji olacağından eminim. Geri döneceğim için çok mutlu ve heyecanlıyım. Müzik yaparken hissettiğim tüm mutluluğu ve duyguları izleyicilerle paylaşmaya çalışacağım.

Turne sonrasındaki planlarınız neler?
Yeni albümümün hazırlıklarını tamamlamak üzereyim. Çok önemli müzisyenlerle birlikte kaydettim ve içime sinen bir albüm oldu. Turne sonrasında onu yayınlamak istiyorum.