Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
03/08/2018

Joy Exit ile sinematik yolculuk

Elektronik müzik sahnesinin tanıdık siması Erdem Helvacıoğlu ve Türk caz dünyasının önde gelen isimlerinden Şirin Soysal’dan oluşan Sinematik Pop ikilisi Joy Exit, sorularımızı yanıtladı. 


Nasıl bir araya geldiniz?
Şirin: Ortak arkadaşımız, Arif Mardin'in oğlu müzisyen-prodüktör Joe Mardin, bizi 2014'te tanıştırdı. Erdem, o sırada New York'a yeni taşınmak üzereydi. Bundan herhalde bir buçuk sene sonra İstanbul'a geldiğinde beni aradı ve “Bir süreliğine buradayım, stüdyoya gel bir şeyler deneyelim” dedi. Leonard Cohen’in True Detective dizisinde kullanılan Nevermind şarkısı ekseninde bir şeyler yapmak istiyordu, down-tempo, pes vokal, karanlık. İlk oturuşumuzda ortaya hemen bir parça çıkarabildik, ki hazırda hiç bir şey yoktu. Erdem o an bir altyapı yaptı, ben de üzerine bir şeyler söyledim. Bu kadar uyumlu ve hızlı çalışabilmemiz bir kereye mi mahsus yoksa gerçekten bir sinerji mi var diye merak ettik tabii. Ertesi gün tekrar buluştuk ve 2019'da çıkacak olan LP'mizin en damar parçalarından biri olan Wasteland'i yazdık. Dedik, tesadüf değilmiş, bu işte bir iş var ve devam ettik...

Kendinizi sinematik pop ikilisi olarak tanımlıyorsunuz. Bu kavramı biraz açabilir misiniz?
Şirin: Başta tabii bilmiyorduk ama ikimizin de sinemaya özel bir ilgisi varmış. Şarkıları üretirken sinematik bir ses dünyası yaratmaktı hedefimiz. Drive filminin müzikleri gibi, her bir parçanın aynı filmde yer aldığını hayal edebiliyorum, çünkü hem müzik hem sözler atmosferik olduğu kadar hikaye güdümlü. İyi soundtrack’ler, hikayeyi beşinci boyuttan anlatıyor gibi bir etki bırakır bende. Hem kendi bağımsız dünyaları vardır, hem de hikayenin kanı gibidirler. Bir yandan film izlemek, rüyaya en yakın haldir. Joy Exit dinlemenin, film seyretmek veya rüya görmek gibi etkisi altına alan bir tecrübe olduğunu/olacağını hissediyorum. Tabii kendimizi elektronik pop, elektrorock, indie pop, synth pop veya dream pop gibi janrlara da sokabiliriz, ki sokuyoruz da. Ama bizi en doğru tanımlayan kalıp 'sinematik pop' oldu. 
 


EP henüz çok taze. Nasıl yorumlar geliyor?
Şirin: ‘İçine çeken bir karadelik gibi', 'Hiçbir şeye benzemiyor', 'Gece yol müziği', 'Dünya kalitesinde bir iş' gibi bizi çok mutlu eden yorumlar geliyor. Birisi 'Exit Me' parçası hakkında şöyle yazmış: 'Eroine düşmüş James Bond, çıplak ayakla legoya basmış gibi bir resim belirdi dinlerken...' Tam anlamadım ama çok hoşuma gitti. Zaten sevdiğin müziğin olayı bu değil mi, tam betimleyemezsin sana neler hissettirdiğini. Hayatın ve kişiliğinin rasyonel bir kısmına sığdıramazsın, güzelliği de buradadır.

Erdem: Bana daha çok prodüksiyon ve miks ile ilgili teknik ağırlıklı yorumlar ve övgüler geliyor. Altyapının ne kadar temiz ve sound’un hip olduğunu söyleyenler oldu. 'Hem tok ve ağırlığı var, hem de yumuşak ve rüya gibi', diyenler de. Çok iyi bir sinerji yakalamış olduğumuzu söyleyenler oldu. Uluslararası standartlarda bir iş çıkarttığımızı söyleyenler de. Miks aşamasında kullandığım ve Joy Exit sound’u için çok önem teşkil eden Eventide ve Soundtoys gibi Amerikalı yazılım firmalarının sahipleri de albümü çok beğendiklerini söylediler.

Çalışmanızı ABD menşeli bir şirketten çıkarttınız. Nasıl gelişti?
Erdem: Diffuse Records, benim Joy Exit, kendi solo çalışmalarım ve başka projeler için ABD'de kurduğum bir şirket. EP'mizi kendimiz çıkarmaya karar verdik, başka bir şirketin zamanlama ve karar mekanizmasına bağlı olmak istemedik. LP için nasıl hareket edeceğimizi henüz bilmemekle beraber, kontrolün şimdilik tamamen bizde olması işimize geliyor.
  


Erdem, sen bir yandan Armageddon Turk ile de çalışmalar yapıyorsun.. Biraz bahseder misin?
Armageddon Turk, sevgili dostum Orkun Tunç'un başlattığı bir müzik prodüksiyon oluşumu, takımı. Kendisi ile yaklaşık iki seneden beri ortak çalışmaktayız. Şu ana kadar beraber Sezen Aksu, Teoman, Vega, Gorillaz ve AronChupa gibi birçok sanatçı ve grubun remix’lerini yaptık. İstanbul ve New York arasında gidip gelen bir çalışma sistemimiz var. Yapacağımız remix’in ana sound’una karar verdikten sonra, Orkun İstanbul'da çalışmaya başlıyor. Daha sonra bana gönderdiği fikirleri ben daha detaylı işleyip, miks ve mastering’ini Brooklyn'deki stüdyomda yapıyorum. Teoman için yaptığımız iki remix Ağustos ayında plak olarak yayınlanacak, bunun için heyecanlıyız. Onun dışında Amerikalı ve Avrupalı birkaç ünlü sanatçının menajerleriyle yeni remix’ler için bağlantı halindeyiz. Bunlar da 2018 Sonbaharı'nda yayınlanacak.

Projenizin isim annesi ise Frida Kahlo. Nasıl karar verdiniz?
Şirin: 2019'da çıkacak olan 12 şarkılık albümümüzde yer alacak bir parça var, Frida's Exit. Şarkının çıkış noktası, Frida'nın ölmeden önce defterine bıraktığı şu sözler; 'I hope the exit is joyful and I hope never to return', yani 'Umarım çıkış coşkulu olur ve umarım buraya bir daha dönmem'. Bu sözler beni çok derin bir yerden vuruyor. Dünyevi hayatın acı dolu bir süreç olduğunu ve bu döngüden kurtulma arzusunu dile getiriyor. Joyful Exit'ten türedi yani Joy Exit. Bu bir coşkulu çıkış arzusu ve arayışı. Müziğin ve sözlerin mistik-melankolik doğası gizemli ve karanlık bir dünya yaratırken, tabii ki en yüksek arzu bu karanlığın ötesine geçmek. Mistik dememin sebebi, karanlığın ötesinde ne olduğunu bilememe, ama o bilinmezliğin içinde derin bir huzur ve güzellik bulmam. Aklımıza gelen ilk isimdi Joy Exit. Onlarca isim ve türevlerini düşündük, tarttık ettik, sonunda içinde tuttuğu o coşku-melankoli kontrastı müzikal auramızı gerçekten yansıttığı için Joy Exit ismine geri döndük.

Bundan sonraki planlar neler?
Erdem: İkinci klibimizi çekmek için hazırlanıyoruz. Bir yandan 'I've Seen This Movie' adlı parça için bir Remix var yolda. Sonbaharda konser yapmaya başlayacağız, heyecanlıyız. EP'mizi Spotify, iTunes, Bandcamp, Apple Music ve Deezer gibi tüm dijital mecralarda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Melisa Önel imzalı bir klibimiz var Youtube'da, 'I've Seen This Movie' adlı parçaya çekildi.