Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
SANAT
07/01/2019

Mavi Sahne'de sezon başlıyor, işte Ocak programı

Anadolu Efes'in genç tiyatrocuları desteklemek amacıyla hayata geçirdiği projesi Anadolu Efes Mavi Sahne, Ocak ayında dört oyunla yeniden tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. 


Anadolu Efes Mavi Sahne, perdelerini genç tiyatrocular için açıyor. Türkiye’de tiyatronun en büyük destekçilerinden biri olan Anadolu Efes’in genç tiyatrocular ile tiyatro topluluklarını desteklemek amacıyla ilk kez geçen sene DasDas’ta hayata geçirdiği Anadolu Efes Mavi Sahne, Ocak ayında dört oyunla tiyatroseverlerin karşısına çıkacak. Oyunları tanıtmadan önce, ufak bir hatırlatma a yapalım: Anadolu Efes Mavi Sahne kapsamı altında, öğrenci bileti 15 TL, tam bilet 30 TL olarak satışa sunuluyor. Şimdi gelelim Ocak ayında sahnelecek oyunlara: 


Bu oyunlardan ilki, 9 Ocak Çarşamba akşamı saat 21.00’de sahnelenecek olan “Yuva” olacak. Sami Berat Marçalı’nın hem yazıp hem yönettiği oyun, geçtiğimiz sene Afife Tiyatro Ödülleri’nden "Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" ve Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü" ile dönerek dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Oyuncu kadrosunda Bora Akkaş, Erol Ozan Ayhan, Özlem Zeynep Dinsel ve Saim Karakale’nin yer aldığı “Yuva”, konusuyla da dikkat çekiyor. New York’ta yolu kesişen dört göçmenin hikayesinin anlatıldığı oyunda, Tazim, Chicho, Seda ve Barış karakterlerinin tek bir gecede yaşadıklarını izleyeceksiniz. Yuva; göçmenlik, iletişim ve birbirimizi anlama üzerine bir oyun. Yönettiği son iki oyun “Kabileler” ve “İstila!”da iletişim ve göçmenlik meselelerine kafa yoran Sami Berat Marçalı; Yuva’da aidiyet ve varoluş kavramlarına dair arayışını dinamik ve güncel bir dille sahneye taşıyor.


16 Ocak’ta sahnelenecek Berlin Zamanı ise, Berlin ve İstanbul sokaklarında üç genç insanın izini sürüyor. Türkiye'den ayrılıp başka bir ülkeye taşınma hayali, son yıllarda neredeyse herkesin şahit olduğu veya çevresinden duyduğu bir plan. Oyun, işte bu konuya odaklanıyor. Berlin’de New-Wave adı verilen yeni göç dalgasının bir parçası olan üç genç, yaşadıkları gündelik karşılaşmalarla son dönemde iki ülke arasında yaşanan gerilimin de bir parçası haline geliyorlar. Ezgi Çelik, Tuğçe Altuğ ve Kutay Kunt’un hayat verdiği üç karakter de kendini Türkiye’nin Avrupalı yüzü olarak tanımlıyor ve Türkiye’nin mevcut siyasi ikliminde varolamamanın sancısını çekiyor. Peki Berlin onlara ne vaadediyor? İşte bu sorunun cevabını Berlin Zamanı’nda izleyeceksiniz. Ceren Ercan'ın yazdığı Türkiye üçlemesinin (Seni Seviyorum Türkiye, Berlin Zamanı, Tahran Rüyası) ikinci oyunu olan Berlin Zamanı, ülkemizde yönettiği farklı oyunlarla tanınan Alman yönetmen Frank Heuel tarafından sahneleniyor.

 


23 Ocak’ta izleyicilerin karşısına çıkacak olan “Çok Satanlar” ise, son yılların en popüler televizyon dizilerinden biri olan House of Cards’ın yazarları arasında yer alan Laura Eason’ın kaleminden çıkmış. Volkan Yosunlu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu oyunda Tansu Taşanlar ve Oya Unustası ikilisini izleyeksiniz. Oyun, iki yazarın birbirlerinin hayatında açtığı kapıları ve yarattıkları yıkımını anlatan tek perdelik bir komedi olarak özetlenebilir. İnternette yayınladığı müstehcen anılarıyla şöhreti yakalayan Ethan ve edebi yeteneğine rağmen tanınmayan Olivia bir pansiyonda karşılaşacak ve bu karşılaşma kariyerleri açısından dönüm noktası olacak. Çok Satanlar, bizi güncel soru(n)larımızla baş başa bırakıyor. İnternet çağında mahrem olanın sınırları bulanıklaşırken, çağa ayak uydurmak diye nitelendirilen kariyerist hırsın sınırları nedir? Kısa yoldan ulaşılan zaferler, uzun ve emek isteyen yolculuğu engeller mi? Başarılı ve popüler olmak için nelerden vazgeçilir? “Çok Satanlar”, izleyicisini güncel sorunlarla karşı karşıya getirerek internet çağında mahrem olanın sınırlarının bulanıklaşmasını ve çağa ayak uydurmak diye nitelendirilen kariyer odaklı hırsları sorguluyor.


Anadolu Efes Mavi Sahne’de Ocak ayının son oyunu ise, 30 Ocak’ta izleyicilerin karşısına çıkacak “Güle Güle Diva” olacak. Firuze Engin’in hem yazdığı hem yönettiği oyun, şöhretinin zirvesindeyken inzivaya çekilen büyük divanın yıllar sonra geri dönüşüne odaklanıyor. Selen Uçer’in bu tek kişilik performansını mutlaka izleyin.