Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
07/05/2019

Will Smith'li Aladdin filmi hakkında merak ettikleriniz

Disney klasiği Aladdin de gerçek oyuncularla beyazperdeye uyarlanan çizgi kahramanların arasındaki yerini aldı. Guy Ritchie’nin yönettiği Will Smith'li Aladdin, 24 Mayıs’ta vizyonda olacak.


Disney, klasikleşen çizgi filmlerini gerçek oyuncularla “live-action” deneyimi sunarak cilalayıp vizyona sokmak konusunda son derece iddialı. Gişede büyük kâr elde eden Beauty and the Beast, Maleficent, Cinderella ve Alice in Wonderland bu yeniden çevrimlere verilebilecek iyi örnekler. Tabii her film Disney’in hedeflerini tutturamıyor; Alice: Through the Looking Glass, The Nutcracker ve geçtiğimiz ay büyük hayal kırıklığı yaratan Dumbo gibi karavana atan örnekler de mevcut. Disney, bu sene üç önemli “live-action” yeniden çevrimi daha vizyona sokacak. Lion King ve Maleficent 2’yi merakla bekliyoruz; ancak bu üç yapım arasında bu ay izleme şansına erişeceğimiz Aladdin konusunda az da olsa endişeliyiz. 1992 yılında gösterime giren ve Robin Williams’ın unutulmaz performansıyla hafızalara kazınan Aladdin’in live-action yeniden çevrimi olacak bu film için kafamızda fazlasıyla soru işareti bulunuyor.


Aslına bakarsanız Guy Ritchie’nin hastasıyız! Çoğunluğu Londra’da vuku bulan suç filmleri Lock, Stock and Two Smoking Barrels, Snatch, Revolver ve RocknRolla’yı çeken bu müthiş adamın Hollywood’a transferi bir miktar sancılı oldu ve maalesef bir türlü eski günlerindeki başarıyı yakalayamadı. Başrollerini Robert Downey Jr. ve Jude Law’un paylaştığı Sherlock filmleriyle sabun köpüğünden hallice etki bırakabilen Ritchie, bu filmlerin ardından yönettiği The Man from UNCLE ile eski günlerinin havasını yakalamış olsa da film gişede batınca kariyerine yeni bir eksi puan olarak yazılmaktan kurtulamadı. Sonrasında yönettiği King Arthur: Legend of The Sword, nispeten eğlenceli bir film olmasına rağmen gişede öyle bir battı ki, Ritchie’nin adını iki sene boyunca hiçbir projede duyamadık. Aladdin, Ritchie’nin Hollywood’a çektiği sıradaki uyarlama olacak. Ritchie’nin bu uyarlama mevzularındaki “başarısı” ortadayken filme yükselmekte doğal olarak zorlanıyoruz.


Disney, etnik kökeni doğu olan oyunculara şans vermek adına, Aladdin kadrosunda önemli riskler aldı. Jack Ryan dizisinden hatırlayacağımız minyon aktör Mena Massoud’un başrolde Aladdin’i canlandıracak olması oldukça ilginç bir seçim olarak değerlendiriliyor. Son olarak Power Rangers filminde kamera karşısına geçen, Hint asıllı İngiliz güzel Naomi Scott da bu filmde Aladdin’in büyük aşkı Prenses Jasmine’i canlandıracak. Kenneth Branagh’ın yönettiği Murder on the Orient Express filminden hatırladığımız Marwan Kenzari ise, filmin kötü adamı Jafar rolünde kamera karşısına geçmiş. Big Fish’in yazarı John August’un senaryosunu kaleme aldığı filmin oyuncu seçimleri hem riskli hem de fragmanlardan gördüğümüz kadarıyla çizgi filmdeki karakterlerden oldukça farklı. Ne yalan söyleyelim, Aladdin’in lambasındaki cini oynayan ve filmin tek ünlü aktörü olan Will Smith fragmanlarda pek parlak görünmüyordu. Umarız bilgisayar destekli efekt uygulamaları iyi sonuç verir de en azından Will Smith’ten keyif alırız.


Aladdin, her ne kadar Disney’in en sevilen çizgi filmlerinden biri olsa da bu yeniden çevrimin Dumbo kadar bile iş yapabileceğini sanmıyoruz. Neredeyse tamamı ünsüz oyunculardan oluşan kadrosu, performansı sürekli düşüş gösteren yönetmeni ve 2000’lerde eski gişe cazibesinden uzak olan Will Smith ile bu filmin başarılı olması pek kolay değil. Elbette pek çok sinemasever gibi biz de merakımıza yenik düşüp, muazzam çizgi filminin anısına saygıdan sinemada izleyeceğiz; ancak salonların tıklım tıkış dolacağını da sanmıyoruz. Umarız Aladdin vizyona girdiğinde bizleri pozitif anlamda bir sürpriz olarak karşılar da beklentilerimizin tam aksi yönünde, eğlenceli saatler yaşayabiliriz.