Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
DİZİ
30/09/2016

Anthony Hopkins yeni dizisi Westworld'u anlattı

Westworld'un ilk sezonu nihayet başlıyor. Dizinin arkasında müthiş bir kadro var ve Postkolik bu kadronun en önemli ismi Anthony Hopkins'in özel röportajını kaptı! 

Dr. Ford karakteri hakkında neler söylemek istersiniz?
Her daim kontrol sahibi birbirinden tuhaf karakterleri canlandırıyorum. Aslına bakarsanız bu karakterler benim doğal halime taban tabana zıtlar. Şimdilerde rüzgar hangi yöne eserse ona takılıyorum ve halen göz önünde olduğum için memnunum. İş hayatımı çok da ciddiye alamıyorum. Dr. Ford karakteri gerçekten çok çok büyük bir ölçekte işleri idare eden birisi; her şeyi kontrol ediyor ve tam bir mükemmeliyetçi. Çok fazla diyaloğu olan ve konuşan bir karakter. Genelde çok ağdalı cümleler kuruyor ve zihnin çabuk kavrayamayacağı şeyler anlatıyor.

Sizce bu tarz kontrolü elinde tutan karakterler için neden sizi seçiyorlar?
Hiçbir fikrim yok. Belki de soğuk nevale olduğum içindir ya da belki de hipnoz edici bakışlarımdan dolaydır. Yine de bunu çok kafaya takmıyorum. Dediğim gibi, hiçbir zaman kontrolü elime almak konusunda meraklı olmadım. Bence yaşadığımız en büyük acıları etrafımızdaki her şeyi kontrol etmeye çalıştığımız için çekiyoruz. Bir başka sıkıntı da, insanların üzerinde hüküm kurmak. Bunu bir takıntı haline getirmişiz ve bunu yaparken kendimize de işkence ediyoruz. Tüm bunları uzun zaman önce geride bıraktım; sanki bir anda “Boşver gitsin” dedim. Bu konularda edinebildiğim en büyük fikir, hiçbir şey bilmediğimdir. Bazı hususlarda kendimce görüşlerim olabilir; ancak net bir bilgim yok.

Sizi bu projeye dahil olmaya iten neydi?
Bir gün menajerim aradı ve Westworld’de rol almak isteyip istemeyeceğimi sordu. Önce şaşırdım ve o eski filmden bahsettiğini zannettim. Sonra bunun bir HBO projesi olduğunu söyledi ki, yıllardır televizyona iş yapmamıştım. Senaryoyu gönderdiklerinde şaşırmıştım; Doctor Ford’u oynamak mı? Gerçekten de karmaşık bir karakterdi. Yine de yapmaya karar verdim ve bunlar olduğunda yıl 2014’tü. Kariyerim boyunca pek çok röportaj yaptım ve insanlar bana neden aktör olduğumu sorduklarında hep aynı yanıtı verdim: İşe gitmekten daha iyi değil mi? Önce anlamıyorlar; ancak gerçekten de normal bir işte çalışmaktan çok daha iyi! Neden bu rolü kabul ettim, çünkü başkasına sormadılar! Bu tarz cevaplar verdiğimde şaşıp kalıyorlar; daha derli toplu bir cevap vermemi umuyorlar. Aslına bakarsan karakteri ve hikayeyi sevdim. Ama bazen biri sorduğu zaman bilmeze yatıyorum. Aktörlük gerçekten de tuhaf bir iştir.

Ford karakterini çıkarırken en çok hangi yönleri sizi eğlendirdi?
Onunla iyi vakit geçirdim; tüm süreçte gayet sakindim. Çok fazla diyalog okudum. Senaryo çok uzundu ancak bunu yapmayı seviyorum. Beyin hücrelerimi diri tutuyor. Tabii bunu çok üzün süre yapmak istemem; yine de uzun metinleri çalışmayı çok seviyorum.

Senaryo elinize parça parça teslim edilmiş ve çalıştığınız bölümden sonrasına dair bir fikriniz olmasın istenmiş. Sinemada bunun tam tersi yaşanıyor; bu şekilde çalışmaya nasıl bakıyorsunuz?
Jonathan Nolan’a ve yönetmenlere defalarca sordum. Ne oluyor yahu bu dizide dedim! Gerçekten de merak ediyordum; ancak bana hiçbir şey söylemediler. Resmen hikayeyi bilmiyordum. Diğer karakterlere dair de çok bir şey anlatmıyorlardı. Ben de çekimler ilerledikçe ve başlarına bir şeyler geldikçe öğreniyordum ki, birkaç tane çok büyük sürpriz var dizide. Sonra bilmemeye alıştım ve bu çok eğlenceli geldi.

Bilim kurgu ve distopya öykülerinden hoşlanır mısınız?
Distopya ya da ütopyalara dair fikirlere oldukça temkinli yaklaşırım. 20. yüzyılda dökülen kanın en büyük sorumlularından biri de, o müthiş ütopya fikirleriydi. 20. yüzyıl tarihine oldukça meraklıyımdır; Bolşevik isyanı, Nazizm ve İtalya’da faşist rejimin yükselişi gibi konular ilgimi çeker. Geçtiğimiz yıllar içerisinde ideal diye adlandırdığımız pek çok anlayışın farklı ellerde tehlikeli şeylere dönüştüklerine şahit oldum. Koyu solcu ve Marksist bir aileden geliyorum. İnsanlar sanatçı olmanın sizi ölümsüz kıldığına inanıyorlar; ancak ölüm tek hakikattir ve bunu hiçbir şey değiştiremez. Her şeyi kontrol etmeye çalışabiliriz ancak kontrol diye bir şey yoktur. İşte bu iyi haber!