Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
20/10/2017

Elektronik müzikte başarılı ikili: Arem Özgüç ve Arman Aydın

Arem Özgüç ve Arman Aydın, Boiler'la yaptıkları ortak çalışma Imagine ile 2017 yazının dikkat çeken isimlerinden oldu. Ülkemizi EDM platformlarında başarıyla temsil eden ikili, Postkolik'e konuştu.


Biriniz Amerika'da, biriniz Prag'da dünyaya gözlerinizi açtınız, bir araya gelişinizin hikayesi nasıl?
İkimiz de yurtdışında doğmamıza rağmen Türk kültürüyle büyüdük. Batıyla bu denli organik bağımızın olması bizce kişiliklerimize doğu & batı dengesini güzel bir seviyede dağıttı. Aynı semtte yaşadığımız için çok benzer değerlerle yetiştik. Ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanışana kadar ikimiz de birbirimizden habersiz bir şekilde müzik yapıyorduk. O saatten sonra 4.5 senelik bu birliktelik başladı. Benzer değerlere sahip olmamıza rağmen aslında çok farklı karakterlere sahibiz ve bu farklılığı kendi lehimize çevirebiliyoruz. Sırf müzikal bir birliktelikten öte; gerçek bir dostluğumuz var diyebiliriz. İçinde bulunduğumuz bu piyasada sırtını rahatça yaslayabileceğin birinin yanında olması çok büyük bir avantaj.

Bolier ile iş birliğinizden bahsedelim, bu ortaklık nasıl başladı ve gelişti?
Bolier, biz küçük yaşlarda bu müziği ilk dinlediğimiz zamanlarda hayranlıkla takip ettiğimiz isimlerden biriydi. Kendisi zaten 15 yıldır dans müziğinde çok büyük hitlere imza atmış ve dünyayı defalarca turlamış bir DJ. 2014'te Hollanda'ya gittiğimiz zaman Bolier'in evine konuk olmuştuk, bu da güzel bir dostluğun başlamasına yol açtı. Bir gün aramızda konuşurken Bolier'le parça yapma fikri ortaya çıktı. Kendisi iş ve dostluk ayrımını çok keskin yaptığı için, ona güzel bir fikir atana kadar hiç acele etmedik. İlk yolladığımız kanun temasından çok etkilenmesinin ardından Imagine'ın tohumu ekilmiş oldu.
 


Imagine büyük bir hit, peki büyük bir hit yazmanın ardından prodüksiyon aşamasında alınan kararlar nasıl uygulanıyor?
Imagine için elimize kağıt kalem alıp parçayı önce yazılı olarak planladık. Ardından üçümüzün arasında her gün 4 saate varan yoğun skype seansları başladı. Pop yaparken minimal düşünmekten yanayız; çarpıcı bir vokali akılda kalıcı bir melodiyle birleştirdiğiniz zaman işin yüzde 90'ı bitmiş oluyor. Bolier'in de müziğe bakış açısı bu konuda bizle aynıydı; ama yine de dikkatli dinlemelerde kulağa çarpacak ince detayları da es geçmedik. Vokaldeki NBLM'yi mail kutumuza gelen 48 öneriden 48.’si olarak seçtik; parçaya başlarken hayal ettiğimiz ses tam olarak oydu. Kulağa biraz kolay gelse de parçayı tam olarak bitirmemiz geceli gündüzlü dokuz ayımızı aldı. Bu da bize bazı konularda tecrübe kazandırdı; zira herkesin mükemmeliyetçi oluşu basit bir hi-hat sesinin minik bir detayına 1 ay harcatmaya başlayınca artık durmamız gerektiği kanısına vardık.

Avrupa'nın kalbinden doğan EDM müziği Türkiye'de icra etmek nasıl bir deneyim?
Bu konuda Ankaralı olmamızın çok büyük avantajı var diyebiliriz. İstanbul’da öyle ya da böyle bir elektronik müzik piyasası var ve orada yaşadığınız zaman kendinizi ister istemez o hengamenin içinde bulup sınırlanabiliyorsunuz. Ankara'da böyle bir imkan bulunmadığı için gözümüzü dünyaya çevirip bağlantılarımızı ona göre genişletebiliyoruz. Genel olarak Türkiye ana akımına yeni yeni sirayet eden bu tarzın son derece kalıcı ve uzun soluklu olduğunu söyleyebiliriz. Elektronik müzik sonsuz bir yelpaze ve yeni nesilde bu müziği dinleyen ve icra eden kişi sayısı katlanarak artıyor. Ayrıca bizim de bünyesinde bulunduğumuz One Colony, bu kültüre ait festivalleri ülkemize getirerek EDM’i geniş kitlelere yayma konusunda çok önemli bir role sahip.


 

Müziğiniz, Hardwell'e, Steve Aoki'ye, Tiesto'ya kadar ulaştı! Bir müzik türünün en azından piyasa açısından zirvesini temsil eden önemli isimlerin şarkınızı beğenmesi nasıl bir duygu?
Maceramıza başladığımız ilk günden itibaren çocukluk idollerimizin desteğini almak inanılmaz bir şey. Bu tarz destekler hem bize "doğru bir şey yapıyoruz" güvenini verdi; hem de dünya çapında bu müziği dinleyen insanların odak noktasını bize çevirdi. İlk zamanlarımızda ülkemizden 1-2 kişiye attığımız maillere komik geri dönüşler alıp; böylesine büyük isimler tarafından desteklenince zaten birtakım şeyler kafamızda oturmaya başlamıştı. Bizim de bu kurduğumuz ağı doğru bir şekilde, suistimal etmeden kullanmamız, yıllar içerisinde ilişkileri büyük oranda kuvvetlendirdi. Şu an bulunduğumuz noktada Armin van Buuren ve Tiesto gibi isimlerin bizden parça istemesi veya yapmakta oldukları parçalar hakkında yorumlarımızı sorması paha biçilemez bir his.