Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
14/11/2017

Salih Dinçel, yeni single'ını Postkolik'e anlattı

Müzisyen kimliğinin yanında üniversitede işletme dersleri veren bir akademisyen olan Salih Dinçel'in ikinci Single'ı 'Kahveyi Kim Ismarlayacak?' müzikseverlerle buluştu.


Salih, öncelikle biraz kendinden söz eder misin? Kısa zamanda büyük bir çıkış yakaladın.. Yaptığın müziği ve hedeflerini nasıl anlatırsın?
Merhaba Gizem. 31 yaşındayım. Ankara'da doğmuş ama çocukluğu ve gençliği Yalova'da geçmiş birisiyim. Dinlenme sürelerimi çıkarırsak 12-13 senelik sahne hayatım var. Bir kaç yıldır eskiye nazaran sadece daha çok insana dokunabilme isteği içerisine girdim. Bunun için ne yapmam lazımdı bunu düşündüm. Öncelikle insanlara müziklerimi dinletmem ve onlarla konuşmam lazımdı. Buradan yola çıkarak belirli kalıplar oluşturdum. Bu kalıplar üzerinden de halen yürümeye devam ediyorum. Öncelikle kıyıda köşede kalmış eski şarkılarımı single olarak çıkarmaya başladım. İlk single çalışmam olan " İnan " Mart ayında çıkmıştı, " Kahveyi Kim Ismarlayacak" isimli single şarkım ise bu ay digital marketlerde yer almaya başlayacak. Bununla beraber youtube kanalımdan Fikret Kızılok, Grup Gündoğarken ve Aşık Veysel gibi ustaların eserlerini stüdyoda kaydetim. Şu an yeni bir kitap yazıyorum. Bu kitapta her zaman birlikte olmayı istediğim fakat dünya hayatını bitirmiş olan Fikret Kızılok, Kemal Sunal veya Ahmet Kaya ile bir bankta çay içip sohbet ediyorum ve daha da fazlası. Yani tamamen üretmek adına yaşıyorum. Şu anda hedeflediğim noktaya gelemedim fakat geçmişe dönüp bakıldığında bir gün attığım çizgilerin birilerine yol yapacağına inanıyorum. Yaptığım müzik tarzı ile ilgili bir yer bulamadım henüz. Soft pop ve rock ezgileri mevcut diyebilirim. Bunların dışında Haliç Üniversitesinde tam zamanlı olarak İşletme dersi veren bir Öğretim Görevlisiyim.

Hem akademisyenlik hem müzisyenlik ikisi bir arada nasıl gidiyor?
Ben aslında hayatımı aşk ve iş olarak ayırmıyorum. Hep öğretilen bir gerçek vardır bize, işten eve geldiğinizde gömleğinizi değiştirin diye. Basit bir şey gibi gösteriliyor ama bunu yapmak için bile bir çabaya ihtiyaç var. Bunun yerine herkesin evinde de işinde de doğal olması, kendini rahatça ifade edebilmesi durumunun yaratılması gerektiği bence savunulmalı. Yani iş hayatımda hangi düşüncelere sahipsem veya hangi esprileri yapıyorsam sahne hayatımda da öyle. Okulda yaşadığım hikayeleri anlatıyorum sahnelerimde. Yada sahnelerimde yaşadığım olayları ders aralarında öğrencilerime anlatıyorum birlikte gülüyoruz. İki durumda hem iş hem aşk. Genel olarakta kendimi ve yapabileceklerimi bilmem en büyük avantajım. Belki de bunu bilerek bu yolda yürümem iki işi bir arada götürmemi sağlıyor. Tabi Akademik çalışmalarım ile müzik hayatımı birleştirdiğim de oluyor. Multidisipliner bir yaklaşımla önümüzde ki ay bir kongrede sunumunu yapacağım konu hem müzik hem sosyal bilimleri içeren bir konudur; " Pop müzik dinleyenlerin rock müzik dinleyenlere göre beklentisel sosyal algısı " . Aslında akademisyenliğide müzisyenliğide iş olarak görmüyorum, ikiside kendimi yansıtmama yardımcı olan, yolculuğumda yanımda olan meslekler.
 


Geçtiğimiz günlerde yeni single "kahveyi kim ısmarlayacak"ı bir lansman ile tanıttın, nasıl geçti?
IF Performans Hall'da gerçekleşti konser. Mekan çalışanları ve yöneticileri çok samimi. Müzisyenler için bu çok önemli bir durum. Mevzu konser verip parayı alıp mekandan ayrılmak değil. Bunu algılamış Tayfun bey ve ekibine teşekkür ederim burdan bir kez daha. Bununla birlikte çok samimi bir konserdi. Dinleyicilerim beni yalnız bırakmadılar. Birlikte acayip şarkılar söyledik. Bir tanesi Barış Manço'nun " Ademoğlu Kızgın Fırın Havva Kızı Mercimek " şarkısıydı. Çok eğlendiğimi söylemeliyim. İkinci yarının ilk şarkısı " Kahveyi Kim Ismarlayacak " şarkısıydı. İlk tepkiler çok olumlu. 2008'de yaptığım bir şarkıydı. 9 yıl önce yaptığınız bir şarkıya lansman yapmak çok keyif verici.

Feyz aldığın, sana ilham veren müzisyenler kimler?
Başlıcası Gündoğarken. Analitik müziğin samimiyetle birleştiği bir grup. İstanbul Atina İstanbul albümlerinin 200 yıl daha yaşayacağına eminim. Yabancılardan Cranberries çocukluk dönemimde benim için çok etkileyiciydi. Henüz Türkiye'de iyi masteringlerin yapılmadığı dönemde bu grubu dinlemek müzik altyapılarıyla ilgili hayal kurmama yardımcı oldu. Bununla birlikte Çekirdek Sanatevi ruhunu çok seviyorum. Bülent Ortaçgil, Fikret Kızılok, Barış Manço, Ahmet Kaya, Cem Karaca etkilendiğim isimler. Bülent abi dışında yaşayan da yok galiba ilham veren. 


Bundan sonrakiler planların neler?
Kısa vadede şunları söyleyebilirim. 25 Kasım'da bir konserim var Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu'nda. Dünya'nın en şirin yeridir. Yolunuz Kuzguncuktan geçerse orada bir çay içmeden geçmeyin derim. Önümüzde ki ay Sinop'ta bir konserim olacak. Sosyal sorumluluk projelerinde gitarımı alıp tek başıma dinletiler yapıyorum yine onlardan birisi daha olacaktır. Bununla birlikte kitabımı tamamlamam gerekiyor, bunun için yıllık izin alıp bir yerlere gitmeyi düşünüyorum. Uzun vadede ise üretmeye devam eden, insanların iyiliği ve güzelliği için savaşan, doğayı ve gizemini dinleyicilerime kendimce anlatmaya çalışan biri olarak devam edeceğim.. Konserlerimde görüşmek dileğiyle. Bana değer verip görüşmeye geldiğin için çok teşekkür ediyorum.