Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
12/01/2018

Direct-t ile dördüncü albümleri Dör-t'ü konuştuk

Uzun bir aranın ardından Dör-t albümüyle sevenlerinin karşısına çıkan Direct-t, merak edilenleri cevapladı. 


Türk rock müziğinin en özgün gruplarından biri olan ve son albümü Son Ağaç’ı 2011’de yayınlayan Direc-t, uzun bir aranın ardından yeni bir albümle sahalara döndü. Grubun vokal ve gitaristi Bilge Kösebalaban, yeni albümleri DÖR-T’ü Postkolik’e anlattı. (Gizem Ertürk)

Sizi tekrar sahalarda görmek çok güzel. Bu dönüşü neye borçluyuz?
Aslında hiç ayrılmamıştık. Ama bu albüm çalışmaları ve kayıtları birkaç seneye yayıldı. Arada ender de olsa konser verdik. Uzun bir kayıt ve mix süreci geçirdikten sonra da albümümüz nihayet çıktı. Geç olsun güç olmasın. 

Direc-t yokluğunda grup üyeleri neler yaptı?
Ben daha çok reklam müzikleri ve dublajla ilgilendim. Alex piyano dersleriyle, Özgür ise kafesiyle meşgul oldu. 

Yeni albümün yapım sürecinden bahseder misin?
Bestelerin çoğu 2013’ün sonunda sadece bir stüdyo çalışmasında ortaya çıktı. İlk kez bir albümde doğaçlama yoluna gittik. Daha önce genelde ben evden besteler getirirdim. Selami nerede? ve The End dışındaki tüm parçalar stüdyoda oluştu. Sebebi Sendin, dinleyicilere de aynı hissiyatı veriyordur bizle, bir Red Hot tadında; o yüzden adına biz başta Vedat diyorduk. Kayıt süreci, 2017'ye kadar yap bozlarla devam etti. “Öp!” şarkısı aslında ilk başta doğaçladığımız enstrümantal bir şarkıydı sonra bu hale geldi. Büyük ihtimalle bir kırkbeşlik yapıp o halini de ekleyeceğiz.

Albümün en sosyal mesaj içerikli parçası Nerede’de toplum olarak yitirdiğimiz güzel duygulara gönderme yapıyorsunuz. Muallak şarkısında da aynı şekilde insanlık, doğa ve rant üzerine göndermeler var. Bu şarkıların hikayeleri nedir?
Nerede’nin sözlerini Özgür yazdı, Muallak’ı da ben. Nerede, gitgide azalan insanlar arası iletişim ve git gide bizden uzaklaşan sükûnet hakkında. Muallak da kişinin bencilliği, doğayı ranta kurban etmesi üzerine. Bu şarkıların sözleri evde yazıldı ve tabii ki hayata bakış açımızı gösteriyor. Tıpkı bir önceki albümdeki Son Ağaç şarkısı gibi…
 


Albümü dinlediğimizde yine o eski ve sevdiğimiz Direc-t tadını alıyoruz. Dinleyicilerden nasıl yorumlar geliyor?
Evet, bize de aynı yorumlar geliyor. Herkes, o özledikleri sesi duyduklarını söylüyor, gerçekten güzel yorumları aldıkça ağzımız kulaklarımıza varıyor. Verdiğimiz emeklere değdiğini görüyoruz. Sonuçta gerçekten büyük bir emek var ortada. Bizim dışımızda Mert Aksuna mix ve mastering’ini yaptı. Ayrıca Tolga Çebi (İhtiyaç Molası'ndan) iki parçada keman çaldı. Diğer parçalarda da Selen Kesova ile Yasemin Özler keman ve çello çaldılar. Hepsine de bu büyük emekleri için ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.

Albümde Rashit grubundan tanıdığımız Orkun Tunç ile de çalıştınız. Nasıl bir deneyimdi?
Orkun Tunç, Armageddon Türk namıyla dj olarak remix’leri ve sahnesi ile ilerliyor, çok büyük işler yapıyor. Bu albümde özellikle Öp! parçasında yaptığı aranjelerle parçayı uçurdu. Şarkıları kes, biç ve fazla kısımları at hareketiyle de albümün dinamizmini arttırdı. Ona çok minnettarız, beraber çalışması hem keyifli hem de öğreticiydi.

Dinleyicilerden gençliğim ya da çocukluğum grubu yorumlarını alınca neler hissediyorsunuz? 
Sizi ilkokulda dinlemiştim diyen ve şu anda üniversitede olan dinleyicilerimizle tanışınca zaman nasıl da geçmiş diyorsun. Tabii ki sizi dinleyerek büyüdüm sözünü duymak çok keyif veriyor. Ve durmadan günler günlerin üstüne tepelerden koşan vahşi atlar misali binecek, bu okuduğunuz dergi de bir gün bir sahafta olacak. Yeni albüm eski albüm olacak, yepyeni bir nesil müziğimizi keşfedecek ve bu böyle devam edecek.  
 


Son albümünüzü 2011 yılında yapmıştınız. O günden bugüne müzik dünyası da önemli kayıplar verdi… Lou Reed, David Bowie, Leonard Cohen artık yok. O günden bugüne baktığınızda sizce müzik dünyasında neler değişti? 
Gerçekten bütün değerli müzisyenler yavaş yavaş perdeyi kapıyor. Bahsettiğiniz üç ismin de ağır hayranıyım. Chris Cornell’in intiharı da beni yıktı. Ve şahsen ben yeni müziklerden eski tadı alamıyorum. Belki internet ve kolay paylaşım müziği duygu için üretmekten ziyade müzisyenlere hemen yapalım da dinlensin gibi bir his aşıladı, bilemiyorum. Bir sokak müzisyeni olarak ve bir MTV unplugged’la büyümüş birisi olarak akustik gitar hastasıyım, bestelerimi her zaman akustik gitarla bestelerim. Ama artık tekrar fişi takmanın zamanı gelmedi mi? Grunge’ın özellikle dirileceği zamanı iple çekiyorum.

Türkiye uzun soluklu bir rock grubu olmanın sence en büyük zorlukları nedir?
Çok zor gerçekten. Bir araya gelmek ve tartışmamak da çok zor. Ama evlilik gibi, bir şekilde sürüyor işte. Sonuçta arabesk rock yapmadığımız için, ödün vermediğiniz için bizim için işler biraz daha zordu her zaman.

Direc-t’in 2018 planları nedir?
2018'de kaçırdığımız yılları telafi etmek, seyirciyle bol bol bir araya gelmek, bu kayıtları plak şeklinde çıkarmak ve birkaç da 45’lik çıkarmak istiyoruz. Benim üzerinde çalıştığım sürpriz bir çevirim, ve bir arkadaşımın çevirdiği, benim yayın hayatına kazandırmak istediğim iki kitap var. Ve yine birkaç çocuk kitabı projem var. Bu sıralar birkaç dergiye de koleksiyonlarımla alakalı yazılar yazmaktayım. Bu yazılarım devam edecek. 

Sizlerden bir de Postkolik okuyucuları için yeni yıl mesajı alabilir miyiz?
Postkolik ilk sayısından biri biriktirdiğim bir dergi, bayılıyorum ve tüm okuyucuları da çok seviyorum :)