Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
02/08/2018

Her moda tutkununun izlemesi gereken 10 belgesel

Coco Chanel ve Yves Saint Laurent’in hayatını anlatan filmlerinin yanı sıra sektörün acımasızlığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren belgeseller de çekildi, çekiliyor. 


The Secret World of Haute Couture

Haute couture, kişinin özel siparişi üzerine hazırlanmış özel dikim giysi demek. Ancak bu kelimeyi özel kılan, her özel dikimin “haute couture” sınıfına girmemesidir. Yalnızca 4 bin civarında müşterisi kalan bu sektörün özelliği, giyisilerin elit müşterilerin talepleri doğrultusunda hazırlanması. Ayrıca bu dünyanın atölyesinden çıkan pahalı mahsullerin sahiplerinin kendilerini ne kadar özel hissettiklerini de izleyiciye aktarıyor. 



Signe Chanel
Chanel’in 2004-2005 haute couture koleksiyonunun yaratılışını anlatan ve başrolünde Karl Lagerfeld’ın oynadığı bir diğer belgesel.


Dior and I

Raf Simons’un kreatif direktör koltuğuna yeni oturduğu Dior’da, 8 haftada nasıl haute couture koleksiyonu hazırladığı anlatılıyor.



Fresh Dressed
Kent modasının hip-hop tarihine paralel nasıl ilerlediğini gösteriyor. Sokaklarda gördüğümüz bol pantolon, NBA takımı tişörtü giyen ve beyzbol şapkası takan neslin tarihçesi niteliğinde. 


Casablancas: The Man Who Loved Women

Yönetmen koltuğuna Hubert Woroniecki’nin oturduğu 2016 yapımı belgesel, süpermodelliği icat eden John Casablancas’ın hayatını ele alıyor. Süpermodellik kavramı hiç bu kadar açık ele alınmamıştı... 

Sneakerheadz
Spor ayakkabıların nasıl bu kadar özel hale geldiğini soranlara cevap niteleğinde bir belgesel. Filmde günümüz sneaker üreticisi spor giyim devlerinin, sayısız model ve renge sahip bu çılgınlığın tohumlarını; rapçiler aracılığıyla nasıl attıkları anlatılıyor.
 


Catwalk

Hiç şüphe yok ki 1990’lar modanın altın çağıdır ve bu çağın en popüler güzeli Christy Turlington’dır. Belgesel; kenarlarını New York, Milano ve Paris’in oluşturduğu moda üçgenini Turlington üzerinden anlatıyor. 


Iris

“Trendleri sevmem, gelenekleri severim. Aynı şeyleri yapıyorum ve aynı şeyleri seviyorum. Bu tabii ki de değişmiyorum anlamına gelmiyor. Büyüyorum, değişiyorum ama duyarlılığım her zaman aynı.” Bu sözler, modayı takip etmeyen moda ikonu Iris Apfel’e ait. Belgesel, New York moda sahnesine onlarca yılını vermiş ve bir jean’e 15 dolardan fazla vermeyeceğini söyleyen; sıra dışı modacıyı anlatmakla kalmıyor, bizlere nasıl yaratıcı olunacağını da gösteriyor. Lagerfeld Confidential ile Valentino the Last Emperor ise; biyografi niteliğindeki diğer kaydadeğer belgeseller. 


Bill Cunningham New York

Anna Wintour, “Hepimiz Bill için giyiniyorduk” demişti onun için. Moda tarihinin en büyük fotoğrafçılarından Bill Cunningham’ın, 5 dolarlık yemeklerle gününü geçirip New York Times’tan maaş almayı “Kadrolu çalışırsam bana sahip olurlar” diyerek reddettiği mütevazı hayatı, bu belgeselde açığa çıkıyor. 


The September Issue

Moda tarihinin önemli editörlerinden Anna Wintour’un yönetmenliğinde çekilen belgesel, Amerikan Vogue Dergisi’nin moda için büyük önem taşıyan eylül sayısını nasıl hazırlandığını çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.