Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
09/03/2020

Takashi Miike imzalı First Love, sinir sistemi sağlam olanlara göre!

Tüm zamanların en önemli yönetmenlerinden Takashi Miike, kariyerinin 105. sinema filmiyle beyazperdede ortalığı kana bulamaya devam ediyor. 17 Mart’ta vizyona girecek First Love, sinir sistemi sağlam olanlara göre!

İlk Aşk (First Love) filminin Japonya'ya özel yayınlanan fragmanının ilk sahnesinde elleri kanlı bir yakuza üyesinin kurbanına bakarken sırıttığını görürüz. Ekstrem Japon sinemasının en önemli yönetmeni olan Takashi Miike'nin fragman açılışı için bu sahneyi seçmiş olmasının altında meta bir anlam yattığını tahmin ediyoruz. Adeta Miike ve First Love'ın senaristi olan Masaru Nakamura, tıpkı o yakuza fedaisinin yaptığı gibi bize bakarak sırıtıyorlar; zira izleyeceğimiz şeyin manyaklığının boyutlarını tahayyül etmemizin imkansızlığı konusunda hemfikirler. Üç yakuza çetesi, bir modern samuray, yüzünü kimselerin görmediği bir suikastçi, firari bir seks işçisi, tek kollu bir mafya babası, devasa bir çöp poşeti dolusu uyuşturucu ve ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir boksör... Bu kadar manyak karakteri tek gecede geçen bir filme sığdırmak anca Takashi Miike delisinin yapabileceği bir işti. First Love’ın manyaklık seviyesini algılamak için filmi bizzat görmek zorundasınız!
 



First Love'a sadece fragmanı üzerinden bakarsanız, ortada gerilim dozu yüksek bir suç filmi görürsünüz. Filmin yönetmeni Takashi Miike, bugüne dek 100'ün üzerinde film yönetmiş bir deli! Kariyeri süresince pek çok farklı türden filme imza atmış olan Miike mideleri alt üst eden korku filmleri de çekti, müzikal komedilerle izleyenin ruhunu da dinlendirdi, fantastik çocuk masallarını da sinemaya uyarladı. Audition, The Happiness of the Katakuris, The Great Yokai War, Blade of The Immortal, Ichi the Killer, 13 Assassins, Visitor Q, Dead or Alive... Miike'nin klasikleri burada listelemekle bitmez. Belki çektiği 100 filmin tamamı kusursuz değil; ancak en az 80 tanesinin izleyeni mest edeceğinin garantisini verebiliriz! Takashi Miike, sadece rekortmen bir yönetmen değil; aynı zamanda bir sinema okulu! Üstelik bunu yaparken sanatsal derinlik ve ağır dramadan kaçınarak, akıllara durgunluk veren filmler çekerek yeteneğini gözler önüne sermeyi tercih eden bir süper deli. Dünya sinemasının en önemli dehalarından birinin üretkenliğinin her dönemine şahitlik etme şansını bulduğumuz bu devirde First Love'ı izlemek, Miike'nin varlığına dair bir şükür ritüelinden farksız! 
 



Hemen yukarıda bahsettiğimiz gibi First Love'daki karakter bolluğu sıradan Hollywood filmlerinin çok üstünde. Monica, hem kendisinin hem de babasının uyuşturucu kaynaklı borçlarını ödeyebilmek için seks işçisi olarak çalışır. Muhabbet tellalı Yasu ve Batılı sevgilisi Julie, Monica'yı adeta köle gibi çalıştırır. Yasu ve Julie, Kase adlı bir yakuza fedaisiyle yüklü bir uyuşturucu pazarlığının ortasında polis memuru Otomo tarafından basılır. Otomo, Kase ile birlikte çalışmaktadır ve esas amacı tüm uyuşturucuyu çalarak suçu da olaylardan habersiz olan Monica'nın üzerine yıkmaktır.



Tüm bunlar olurken birkaç sokak ötede bir muayenehanede Leo hayatının en acı haberini alır. Oldukça başarılı bir boksör olan genç, çok kısa süre ömrünün kaldığını öğrenir ve boks kariyerine veda ederse kalan ömrünü de yaşayamadan öleceği gerçeğiyle sarsılır. Tahmin edebileceğiniz gibi Monica ve Leo'nun yolları kesişir ve aralarında tuhaf bir aşkın kıvılcımları uçuşmaya başlar; ancak First Love, sıradan bir aşk öyküsü olmaktan fersahlarca uzak. Film ilerledikçe, konuya dahil olan tüm karakterler birbirlerine çelme takmak için benzeri görülmemiş bir yarışa girer. Bu sene 60. yaş gününü kutlayacak olan Takashi Miike, First Love’ı kendisine doğum günü hediyesi olarak çektiğini açıkladı. Yaşamının yarısında mola vermek nedir bilmeden setlerde yatıp kalkan, sürekli üreten bu sinema efsanesini biz de ayakta alkışlıyoruz. First Love, 17 Mart’ta vizyonda olacak, bu filmi görmeden Mart ayını bitirmeyin.