Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
MÜZİK
13/08/2018

Ölmeden önce gidilmesi gereken 10 konser mekanı

Dünyanın dört bir yanını müzeleri ve doğa harikalarını görmek için geziyoruz. Ancak müzik uğruna bir yurtdışı tatili düzenleyecekseniz bu 10 konser mekanına mutlaka gidin.


Razzmatazz (Barselona, İspanya)

Barselona'daki Razzmatazz, İspanya'nın en gösterişli mekanlarından. Devasa 5 donanımlı salondan oluşan konser alanı, ışık ve ses sistemiyle müzik ziyafetine uygun bir yer. Razzmatazz, sahnesinde DJ ve etnik grupları da ağırlayarak müzik yelpazesini geniş tutuyor.
 

 

La Cigale (Paris, Fransa)
1882'de tiyatro olarak inşa edilen La Cigale, 1981'den bu yana tarihi eser olarak korunuyor. Ancak La Cigale, 20 yıldan fazla ünlü Fransız dergisi Les Inrockuptibles'in festivali Les Inrocks'a da ev sahipliği yapıyor. Konser salonundaki balkonlar ve tavan süslemeleri büyüleyici.

 

 

Paradiso (Amsterdam, Hollanda)
Paradiso sadece Avrupa'nın değil, dünyanın da en çok bilinen konser mekanlarından. Eski bir kiliseden konser alanına dönüştürülmüş. 1968'de kapısını gençlik eğlence merkezi olarak açtı. Şimdi inanılmaz konserlere ev sahipliği yapıyor.

 

 

Koko (Londra, İngiltere)
Bina 1900'de Camden Tiyatrosu olarak inşa edildi. II. Dünya Savaşı'na kadar tiyatro olan bina, 1950'li yıllarda BBC Radyosu'nun sahnesiydi. 2004'te Koko adıyla şimdiki halini aldı. Işıklandırması ve gece yarısı partileriyle eğlenmesini bilenlerin favorisi Koko.

 

 

Vega (Kopenhag, Danimarka)
Vega, 1956'da Danimarkalı mimar Vilhelm Lauritzen tarafından halkevi olarak yapılmış bir bina. Uzun yıllar işçi ve halk hareketleri merkezi olarak kullanıldıktan sonra 1996'da şimdiki halini aldı. Binada Store Vega denilen 1500 kişilik büyük salon, Lille Vega denilen 500 kişilik küçük salon ve hemen onun üst katında hizmet veren Vega Night Club var.

 

CarnegIe Hall  (New York, ABD)
İskoçyalı işadamı Andrew Carnegie tarafından yaptırılan konser alanında senede 100 performans sergileniyor. Altın sarısı ve beyaz renkli dekorasyonuyla dikkat çeken Carnegie Hall'da sahne alan isimler arasında Fındıkkıran ve Kuğu Gölü Balesi'nin yaratıcısı Çaykovski, Frank Sinatra, Charles Aznavour ve Sertab Erener var.

 

Royal Albert Hall (Londra, İngiltere)
1871'de açıldığında Richard Wagner ve Edward Elgar Royal gibi önemli isimleri ağırlayan Royal Albert Hall, dinletilerin ve sanatın buluşma yeri olarak nitelendiriliyor. Her sene 350 performans sahneleniyor. Bina Winston Churchill ve Bill Clinton gibi dünyadaki önemli siyasi isimlerin tarihi konuşmalarına da ev sahipliği yaptı.

 

 

Viyana Opera Binası (Viyana, Avusturya)
Dünyanın opera merkezi sayılan Viyana Opera Binası, 1869'dan bu yana ayakta. İçerisi heykel ve tablolarla dolu olan bina, gelen konuklarına işitsel ve görsel bir şölen sunuyor. Yılda 60 performans sahnelenen Viyana Opera Binası'nda beş katlı balkon bulunuyor.

 

 

Sdney Opera Evi (Sidney, Avustralya)
1973'te yapılan ve Sidney'in sembolü haline gelen Sidney Opera Evi, 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biri. Aynı zamanda UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde. Beş dev salonlu binada ayrıca beş prova stüdyosu, 60 soyunma odası, dört lokanta ve altı bar bulunuyor.

 

 

NatIonal Center for Performing Arts (Pekin, Çin)
Fransız mimar Paul Andreu tarafından tasarlanan National Center for Performing Arts, nam-ı diğer Egg (Yumurta), 2007 sonlarına doğru tamamlandı. Yapıda 2 bin 398 kişilik opera binası, 2 bin 17 kişilik konser salonu ve bin 35 kişilik tiyatro bulunuyor. Yumurtayı anımsatan yapının bir kısmı su altında bulunuyor.