Bear Grylls, National Geographic'teki programını Postkolik'e anlattı

Bu sezon sizi en çok şaşırtan konuk kim oldu?
Aslında bu sezon her bölüm benim için özeldi ama beni en çok şaşırtan Cara Delevingne oldu galiba. Onda gerçek bir savaşçı yüreği var ve bu ruhu yabana da yansıttı. Kendi hayatında gösterdiği iyimserlik ve azim, yolculuğumuzda ona çok yardım etti. Hayat hikayesini öğrenmek de çok etkileyiciydi. Küçükken yaşadığı büyük zorluklara rağmen gerçek dayanıklılığın içimizden geldiğini ve cesaretin özünün zorluklarla yüzleşmekten ve her zaman bunlara rağmen ilerlemekten ibaret olduğunu gösterdi.

Her ünlü için yeri veya macerayı nasıl seçiyorsunuz? Konuklar teste tabi tutuluyor mu?
Belirli bir beceri testi yok ama yeteneklerini soruyoruz tabii. Neler yaptıklarını ve neler yapmanın hayalini kurduklarını... Yabanda her zaman çok dinamik bir durumdasınız ve en iyi hâlinizde olmalısınız. Bir ekip olarak olmasını bekleyebileceğimiz şeylerin de bir sınırı var. Ekibimiz genelde önceden bir yer belirliyor. Her konuğa unutulmaz ve güçlendirici bir tecrübe yaşatacak bir macera yaratmaya odaklanarak yolculuğun haritasını çıkarıyoruz. O kadar... Gerisini yabanın sürprizlerine bırakıp bizi güçlendirmesini bekliyoruz.
 

National Geographic’e geçmek programı nasıl değiştirdi?
Programı National Geographic gibi güçlü ve küresel bir platforma getirdiğimiz için çok mutluyum. National Geographic, maceranın ve gezegenimizin değerini bilmenin vücut bulmuş hâli diyebilirim. Evime dönmüşüm gibi hissediyorum. Bu sezon genel olarak hiç olmadığı kadar büyük ve cesur gibi geliyor bana. Daha zor görevler, daha vahşi yerler ve çok sevilen inanılmaz ünlüler var. Benim için unutulmaz bir sezon olduğu kesin. Büyük bir ayrıcalık bu.
 

Maceralarınız seyircilerin hayvanları ve çevreyi koruma gibi konulara ilgi göstermesine yardım ediyor mu?
Seyahatlerimin bana gösterdiği bir şey varsa, o da bu gezegenin ne kadar değerli olduğu ve doğanın insanlık için ne kadar önemli olduğudur. Bence buna inanmak için önce bunu gözünüzle görmelisiniz. Bu yüzden de hepimizin dışarı çıkıp doğal dünyayla daha güçlü bir ilişki kurmamız çok önemli. Mevcut yıkımı bizzat görmek için çok uzağa bakmanıza gerek yok. Başkan Obama’nın programda bizimle bir maceraya çıkmak istemesinin nedeni buydu. Konunun bilimsel yanını araştırmıştı. “Tüm verileri gördüm, anlıyorum ama bunu bizzat görmek ve tecrübe etmek istiyorum” dedi. Aynı şekilde Hindistan Başbakanı Modi’yi yağmur ormanlarında yolculuğa çıkardım ve sonra Hindistan’da plastik kullanımını yasaklama vizyonunu duyurdu. Bu anlar değişimin tohumu oluyor. İklim değişikliğinin etkilerini yakından bizzat görmek en iyi ders oluyor.

Seyircilerin programınızdan ne dersler almasını umuyorsun?
Yabana çıkıp bu maceranın bize sunabileceklerine kucak açmalarını umuyorum. Burada en önemli olan şey, doğadan ders almak ve günlük hayatınıza taşıyabileceğiniz asla pes etmeyen bir zihin yapısı edinmek bence.
 

Bu programı diğer doğa programlarından farklı kılan nedir?
Çok ünlü olan kişileri normal hayatlarından uzaklaştırıp alışkın oldukları yaşam tarzının epey dışına çıkardığı, normalde yaşamayacakları türden güzel ve güçlendirici bir şey tecrübe etmelerini sağladığı için eşsiz bence. İnsanlar idollerinin yabana meydan okumasını, zorlu anlarla yüzleşmesini ve bu sırada değişip öz güven edinmelerini izlemeye bayılıyor. İlham verici olan bu.

Bir maceradan önce gerildiğiniz veya korktuğunuz oluyor mu?
Yeni bir şeye girişmek her zaman korkutucudur. Özellikle de sürprizlerle dolu bir vahşi ortamda. Başta muhtemelen ben de ünlüler kadar gergin oluyorum. Ama önemli olan korkularınızla yüzleşmeye ve ilerlemeye hazır olmak. Cüretkar ve vahşi biri gibi görünebilirim ama aslında çok ihtiyatlıyımdır, konuklarım ve kendim için ne gibi riskler olduğunun gayet farkındayım.

Sıradaki maceralarınız için nerelere gitmek istersiniz?
Bu yıl Hindistan, Çin ve Avustralya’da yeni bölümler çekeceğim için çok heyecanlıyım. Hepsi çok çeşitli, güzel ve görkemli ülkeler.