Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
28/01/2018

Derin Sarıyer, yeni single’ı Sonbahar Bizi Arar ertesinde sorularımızı yanıtladı

Türk tasarım dünyasının en köklü oluşumlarından biri olan Derin Design'ın ikinci kuşak yöneticisi Derin Sarıyer, bir taraftan da tutkulu bir müzisyen olarak  karşımızda.


Bugüne kadarki şarkılarında prodüktör olarak hep Oğuz Kaplangı adını görüyorduk. Yeni single’ın Sonbahar Bizi Arar'da Serkan Özçelik ile yolunuz nasıl kesişti?
Yapımcı şirketim Oğuz Kaplangı’nın Elec-Trip Records’u. Oğuz’la tanışma nedenim de kendisinin şarkılarımın düzenlemesini yapmasıydı. Çok güzel işler çıkardık birlikte. Şarkılarım hala Elec-Trip Records’dan çıkıyor fakat Oğuz Kaplangı bir yandan da Dot’un müzik direktörlüğünü üstleniyor artık. Çok fazla seyahat etmesi gerekiyor. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde yine Elec-Trip Records çatısı altında bulunan Serkan Çeliköz’ün bundan sonraki single ve albümün düzenlemelerine devam edebileceği kararını aldık. Serkan da bu duruma sıcak baktı. Bu anlamda çok doğal bir değişim oldu. Serkan Çeliköz’ün çalışmalarını zaten çok iyi biliyordum. Bakış açılarımızın örtüşeceğinden emindim. Öyle de oldu. Sonuçtan üçümüz de çok memnunuz.

Bu kadar şarkı birikmişken albüm geliyor mu?
Sonbahar Bizi Arar teklisini yeni yayınladık. Şimdi ise 10 tane tamamen yeni şarkının yer alacağı albümü çalışmaya başladık. Birikmiş şarkılarımın arasından seçiyoruz bu 10 şarkıyı. Fakat bir yandan da albüm fikrinin getirdiği heyecanla yeni şarkılar da yazıyorum. Çok zevkli bir süreç bu benim için.
 


Biraz geriye gidersek, müzisyen tarafın nasıl ortaya çıktı?
Müzik benim yaşamıma girmedi. Sanki doğduğum günden beri benimleydi. Müzisyen tarafımı tetikleyen şey, 7 ya da 8 yaşlarımda dinlediğim The Beatles şarkılarıdır. 14 yaşında ilk akustik gitarımı almamla devam etmiş bir tutkuydu müzik. Devamında Saint Joseph’de müzik grubumla yaptığım çalışmaları hazırladığım demolar takip etti. Hayatımın bir döneminde yazdığım parçaları profesyonel bir formatta paylaşacağım fikri hep vardı içimde. Arkamda kalan yaşam süresinin önümdekini geçtiğine uyandığımda bu adımı attım.

Müzik ile nasıl bir bağ ya da arınma kuruyorsun?
İnsan hayatta kendini bulmak için değil, yaratmak için yaşamalı. İçimden geleni yoğurup bir ürün haline getirmeyi seviyorum. Şarkı yazmak içimden geliyor. Bir bölümü içgüdülerin akışıyla, özellikle son bölümü, bitiriş aşamaları biraz matematik ve dolayısıyla planlanmayla oluşuyor. Bazı parçalar çok kısa sürede ortaya çıkıyor, diğerleriyse devam ediyor. Melodilerin sözleri desteklenmesi, sözlerin müzikal altyapının içinde erimesi benim için önemli. O aşamaya getirebildiğim şarkılar demodan bir üst prodüksiyon seviyesine çıkıyorlar. Yazdıklarımın benimle bütünleşmiş dışavurumlar, hatta benim bir parçam olarak niteleyebileceğim duygular olduklarını söyleyebilirim.

Söz ve müzikler sana ait. Yazmak ve müzik yapmak nasıl bir duygu silsilesi?
Suyun üzerinde durmayı, iki tekerlek üzerinde bisiklete binmeyi anlatabilmek zordur. Elle tutulamaz bir şeydir bu. Çok küçükken herkes şarkı yazabilir diye düşünürdüm. Öyle olmadığını anladığımda sevinmiştim. Bir de kendimi bildim bileli insanın dünyadaki varoluşsal boşluğa düşmüş haline tutkunumdur. Biz kimiz, neredeyiz, bütün bunlar nedir gibi sorular zihnimi kurcalar. Hayatı önüme koyulduğu haliyle kabullenmekte zorlanan bir çocuktum. Bu zihin dünyamı müzikle ifade edebilmek bende tarif edemeyeceğim bir rahatlamayı beraberinde getiriyor. Kendimi iyi hissediyorum.
 

röportaj yeni albüm postkolik röportaj müzik tasarım postkolik özel yeni single Derin Sarıyer