Trap müzisyeni Lil Zey ile yeni teklisi Yolumuz Yol Değil'i konuştuk

Rap müziğe nasıl yöneldin?
Müzikle ilgilenmeye erken yaşlarda başladım. Zaten küçüklüğümden beri şarkı söylemeyi hep sevmişimdir. Yedi-sekiz yaşlarında koroya girdim. Lisede, yani İzmir Amerikan Koleji'nde, okul orkestrasının ana vokalistiydim. Blues ve jazzy parçalar söylüyordum. O dönemde koroyla çeşitli yarışmalara katıldık. Bu yarışmalardan bestede birincilik, vokalde ikincilik gibi dereceler alınca da Boston'daki Berklee Collage of Music seçmelerine katıldım ve kısmi bursla okula kabul edildim. Berklee, dünyanın en iyi çağdaş müzik okulu olarak biliniyor. Okulda işlerinde çok iyi olan müzisyenler vardı. Daha okuldayken kariyerinize de başlama fırsatı sunuluyordu.

Sonra neler oldu?
Orada çok güzel bir ortamdaydım. Hayran olduğum sanatçılar stüdyoya gelip gidiyordu ama bu beni tatmin etmedi. Bir seçim yapmam gerekiyordu. Orada mutfakta çalışıp silik bir isim olarak mı kalmak istiyordum yoksa bu kültürü Türkiye'ye taşımak mı? Sonunda köklerime dönmem gerektiğini düşündüm. Güvenli alanımdan çıkıp risk almayı tercih ettim. Bu arada Atlanta'da olduğum dönemde buraya çok da uzak değildim ve sık sık gidip geliyordum. Takip ettiğim Türk tayfa da RedKeys'ti. Zaten onlar dışında fazla rapçi de tanımıyordum. Parça yayınlamaya ise İzmir'de RedKeys ekibiyle tanışınca başladım.

“Yolumuz Yol Değil” şarkısı için Khontkar ile yolun nasıl kesişti?
Çok sevdiğim bir dostum aracılığıyla demomu Khontkar'a yolladım ve sonra stüdyoda buluştuk.

Rap müziğin yükselişini neye bağlıyorsun?
Rap, dünyada egemen olmuş bir akım. Giyimiyle, dansıyla, tavrıyla, basketbol ve 80’lerle bütün bir paket ve birçok hiphop müzisyen dünyanın her yerinde artık ana akım sanatçılar haline gelmiş durumda. Rap yapanların çoğunluğu, evinde ses kartı, yalıtım, bir mikrofon ve iki monitörle fikirlerini beat üzerine kaydediyor. Dolayısıyla bir hızlılık var. Eskisi gibi oturup albüm bekleme dönemi bitti. Hızlı bir tüketim devrindeyiz. İnsanların bir ay boyunca sürekli dinleyip sonra bırakacakları bir parça yapabilirim. Onlar bırakır, ben yeni parça yaparım.

Rap müzikte kadınların yerini nasıl buluyorsun?
Sayı olarak az kadın sanatçı olduğu bir gerçek ve erkeklere göre daha az etkiniz. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Kadınlar için çalışmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Para bugün gelir, yarın bitebilir; önemli olan bir kadının elinde mesleğinin olmasıdır. Güçlenmemizin ana noktası bence bu. Bunu da dinleyiciye nutuk çekmeden bilinçaltına müzikle işlemek istiyorum. Yurt dışındaki kadın rapçiler kıyafet seçimlerinde daha özgürler. Renkli ve seksi giyinebiliyorlar. Mesela Türkiye'de o şekilde çıkarsanız çok büyük tepki alabilirsiniz. Ben, kadınların kıyafet seçiminden dolayı yargılanmasını istemiyorum. Bir kadın dış görünüşüyle yargılanırken bir erkek müziğiyle yargılanıyor. Ne kadar çok kadın rapçi çıkarsa ve şarkıları ne kadar çok listelere girerse, o kadar da müziğinden konuşulmaya başlanır diye düşünüyorum.

Müziğinle nerelere varmayı ve kimlere dokunmayı hedefliyorsun?
Öncelikle dinleyicime dokunmayı hedefliyorum. Severek ürettiğiniz bir parçayı başkasının dilinden düşürmemesi müthiş bir his. Ama hedeflediğim pek çok şey var. Mesela, kadınların kendine güvenlerini artırmak ve onları çalışmaya teşvik etmek istiyorum... Her kadının kendine bir alan seçip o konuda en iyisi olana kadar çalışmasını istiyorum. Bence bu paradan çok daha büyük bir güç.

Sence rap müzik neler değiştirdi ya da değiştirecek?
Çok geniş bir soru. Sorunları ele alan rap de var, sizi sadece eğlendirip yarın işinizde daha iyi olmanız için şarj eden rap de... Ama müzik genel olarak dünyayı değiştirebilir. Uyaklı söz ve akılda kalıcı bir melodinin gücünü tahmin bile edemeyiz. Bu aralar kulaklığında kimler var? Şu sıralar Gunna, YoungBoy Never Broke Again, 03 greedo, ve tabii ki RedKeys Music!