Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
TASARIM
03/03/2017

Bu eserlerin değerini sanatçının hayatı belirliyor!

Hediyem İstanbul, tombak sanatçısı İsmail Bülbül tarafından Ebced hesabı ile tasarlanmış koleksiyonerlere özel eserler hazırladı.

Kalemkâr ve tombak sanatçısı İsmail Bülbül, İBB Kültür A.Ş.’nin Hediyem İstanbul markasına özel minyatür bakır miğfer, kalkan ve at alınlığı üretti. Bu üç ürünün hikâyeleri Ebced hesabı ile oluşturulan bir kompozisyonla eserlere aktarıldı. Sınırlı sayıda üretilen eserler, hiçbir teknolojik alet kullanılmadan 16. yüzyılda kullanılan aletlerle ve o dönemki uygulanış şekliyle yapıldı. Eserlerin desenleri yine sanatçı tarafından üretilen 300 farklı çelik kalem ve elmas kalemle işlendi.



İki hükümdarlığın yükselişinin anlatıldığı miğfer
Hediyem İstanbul’a özel olarak 26x10 cm olarak üretilen minyatür miğferin tepesindeki formlar 16 Türk devletini temsilen 16 dilimden oluşuyor. Selçuklu ve Osmanlı dönemi süsleri ile bezeli miğferde bulunan Selçuklu deseni geçmeli “Y’’ yükselişi temsil ediyor. Osmanlı’nın en büyük yükselişi ise Yavuz Sultan Selim Han döneminde olduğundan miğferde bu desen de kullanılmış.



Ebced hesabı ile tasarlanıyor
Bir tombak eseri hayata geçirmek için öncelikle yapılacak eserin genel formunun çizimi, tasarımı yapılıyor. Tasarım aşamasında yapılacak esere göre üzerine koyulacak kulp, menteşe, tepelik, zincir, emzik gibi kısımlar ayrıca çiziliyor.



Eserin madeni ocaktan çıkarıldıktan sonra tasarlanan formun ölçülerine göre kesiliyor. Kesilen kısım tavlanarak ve demir örs üzerinde dövülerek form veriliyor. Form verildikten sonra üzerine işlenecek olan desenlerin tasarımına geçiliyor. Desenler, eser hangi medeniyeti anlatacaksa o dönemin tarzını yansıtan figür ve motiflerden seçilerek bir kompozisyon haline getiriliyor. Yapılacak kompozisyonlar genellikle Ebced hesabı dikkate alınarak tasarlanıyor, bölme ve figür sayıları bu hesaba göre belirleniyor.



300 çeşit çelik kalem ve elmas kalemle işleme yapılıyor
Çizilerek eser üzerine aktarılan kompozisyonların içi, işleme işlemine geçilmeden önce formu zarar görmesin diye  zift veya kurşun ile dolduruluyor. Günümüzde zift veya kurşun yerine daha sağlıklı alternatif malzemeler de kullanılmakta. Doldurma işleminden sonra kakma, oyma, işleme, ajur gibi teknikler kullanılarak eser her ayrıntısıyla işleniyor. Kakma işlemi sırasında yine sanatkârın kendi elleriyle yaptığı yaklaşık üç yüz çeşit çelik kalem kullanılıyor. Kakma işleminden sonra esere göre oyma, işleme veya ajur teknikleri uygulanıyor. Ajur işleminden önce elmas kalemler kullanılarak  işleme yapılıyor. Daha sonra işlenmiş desenin oyuk kalması istenilen negatif kısımları keski kalem ile sabırla tek tek vurularak objeden ayrılması sağlanıyor. Ajur işlemi de bittikten sonra eserin içindeki zift veya kurşun çıkartılıyor.



On beş zehirli aşamadan geçip altınla mükâfatlandırılan sanat
Çalışma altın, gümüş, bakır veya pirinç olmasına göre kalıntılarının temizlenmesi için farklı sıcaklıklardaki ateşte tavlanıyor. Kor ateş kırmızısı iken su ve keskinliği alınmış asit karışımı içerisine atılıyor. Bir veya iki saat asitte bekletildikten sonra bakır üzerindeki ilk zehirli ve kirli kabuğunu asitin içinde bırakarak, saf temiz haline dönüyor. Bakırın tavladıktan sonra asite atılan birinci zehirli katı tortusu yine kanserojen. Daha detaylı bilgi için tıklayın.