Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
MÜZİK
11/12/2018

Rap müziğin güçlü seslerinden Hayki, yeni albümü OL'u anlattı

90'lı yılların sonundan bu yana rap müziğin içinde olan ve bugüne kadar 10'a yakın underground albüm kaydeden Hayki, Ekim sonunda Basemode Records etiketiyle yayımladığı yeni albümü OL’u anlattı.


"OL" güçlü bir başlık, hem bir emir hem de dilek olarak okunabilir. Senin bu albüme dair "OL" dediğin neler vardı ve ne kadarı gerçekleşti?
OL, benim için bir emirdi. Aslında hem dilek, hem emir. Aynı zaman da olumlama. Albüm isminin kısa ve öz bir anlatımı olsun istedim. Sonuçta iki harften oluşan bir kelime de olsa, benim için uzun bir yoldu. Oldurmak adına çok çalıştığım uzunca bir yol... Emri kendime verirken içeride evrenden diledim. Kendimi harekete geçirmem gerekiyordu. Kendi omuzlarıma çıkıp yükselmem, herkesten farklı bir iş çıkartmam ve en önemlisi kendime dürüst olmam beklentilerim arasındaydı. Maddi beklentilerim de vardı tabi. OL dedim ve hepsi oldu.

Şarkı sözlerinde hem yaşadığı coğrafyaya dair net fikirleri olan hem de kendi ütopyasını oluşturmuş birinin vizyonunu görüyoruz. Şarkılarını yazarken seni ateşleyen neydi?
Yaşamdan, kendimden, çevremden ve zihnimdeki dünyaya dair hemen her şeyden ilham aldım diyebilirim. Yaşadığım coğrafya, sıkıntıların, dertlerin ve acıların anavatanı. Tüm bu karmaşanın içinde en çok ihtiyacımız olan da motivasyon. Beni, benden ve müzikten başka hiç bir şey motive edemiyor. Beni seven, dinleyen ya da haberi olmayıp duyacak ve kulak verecek olan insanlara da en çok ihtiyaçları olan enerjiyi oluşturmam gerekiyordu. O dönem de çok yalnızdım, ateşi elimdeki tüm bu malzemelerle yaktım.

Albüm öncesinde yaklaşık bir senelik bir nadas sürecin var. Bu zaman içinde neler yaptın?
Bu süreçte çok çalıştım. Barınmak ve karnımı doyurmak için başka işler yaptım. Yeri geldi, parti ve organizasyonlarda dj’lik yaptım; yeri geldi kolon taşıyıp sahne kurdum. Bazen zengin ve pahalı düğünlerde dolarların saçıldığı mekanlarda müzik çaldım. Arkadaşlarımızla bir İtalyan restoranı açtık ve oranın mutfağında aşçılık yaptım. Müzik üretemediğim bir dünyada yemek pişirerek mutlu olabiliyordum ve aklınıza gelmeyen çokça yasal olan ya da olmayan işlerin peşinde koştum durdum. Hastalandım, akciğerim söndü, öldüm ve dirildim. Yersiz, yurtsuz ve dostsuz kaldım. Bunlar beni ve müziğimi oluşturan etkenler.


Müzik yaşantında "oldurdum" dediğin ve "oldurmaya niyetlendiğin" neler var?
Öncelikle yurtdışından müzik ithal etmek istemiyorum. Kendi müziğimi, buranın sihrini ve motiflerini işlemeyi seviyorum. Bu konuda aklımdakinin yüzde yüzünü başarmış sayılmam. Ama Türk Rap’inde böyle bir kulvar açtığım da aşikar. Bunu, dinleyicilerinde anlayabilmiş olması beni çok mutlu ediyor. Tabii melodi ve biraz daha müzik kullandığım için çok eleştirildim, fakat ben ruhumu koruyup kendim olmanın peşindeyim. Gücün, motivasyonun, temiz hislerin ve HipHop’un unutulan değerlerinin altını çizmenin peşindeyim. Bunun için kiminle ve nasıl savaşmam gerekirse savaşacağım. En çok da kendimle savaşacağım, çünkü bu sorduğunuz “oldurma” başlığının açıklamasını yapar diye düşünüyorum.

Albümün işitsel yanı oldukça eklektik! Son teknoloji beat'ler de coğrafyamızın enstrümanları da adeta bir ebru motifi gibi birbirlerinin içine geçmiş. Bu müzikal üslubu oluştururken nelere dikkat ettin?
Daha önce de bahsettiğim gibi yaşadığım coğrafyadan, acılarından, sevinçlerinden, tınılarından ilham aldım. Bunun yanında daha çok müzik ve melodi çalışıp Türk müziğini, enstrümanlarını HipHop’un da formunu bozmayacağım bir şekilde modern altyapılar ile motifledim.

Albümünde Defkhan ve Hayko Cepkin düetleri var. Bize biraz bu işbirliklerinin perde arkasından bahseder misin?
Hayko, gerçekten abim gibi gördüğüm insandır. Hatta bu hayatta ve müzik piyasasında bana abilik, liderlik, arkadaşlık ve ustalık eden tek isimdir. Onunla müzik yapmak evrenin herhangi bir yerine seyahat etmek gibidir. Onunla takılmak, kuliste ya da sahnede birlikte olmak bambaşka bir his benim için. Defkhan’a gelecek olursak, bence kendisi Türkçe Rap’i en iyi icra eden 3-5 isimden biri. Onu her dinlediğimde heyecanlanır titrerim. Onunla da birlikte rap söylemek her seferinde bana HipHop’a neden aşık olduğumu hatırlatıyor.