Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
03/04/2021

Mela Bedel ile yeni teklisi 'Bildiğin Gibi Değil' üzerine konuştuk

Dinleyici kitlesini her geçen gün büyüten Mela Bedel, “Bildiğin Gibi Değil” şarkısını Sony Music Türkiye etiketiyle dijital platformlarda dinleyiciyle buluşurdu. Biz de bu vesileyle kendine sorularımızı yönettik.

Yeni şarkın ‘Bildiğin Gibi Değil’ dinleyiciyle buluştu. Bu şarkı müzikal yolculuğunda nasıl bir yere sahip?
Bildiğin Gibi Değil, adının anlamını tam anlamıyla taşıyan bir şarkı. Yazdığım her şarkı aslında kendimi iyileştirmeye çalışırken derdime ortak bulabilmek için. Ben bir yaramı iyileştiriyorum, dinleyenin belki bin yarasına merhem oluyor. O yüzden şarkının dünyası her dinleyen için farklı bir evren ve her yürekte farklı hissettirmesi beni çok mutlu ediyor. Bu özelliklerinden ötürü Bildiğin Gibi Değil, müzikal yolculuğumda da oldukça kıymetli bir yere sahip.

Yaptığın müziği nasıl tanımlarsın? Herhangi bir janraya ait görüyor musun ya da olmaması sana nasıl bir özgürlük alanı tanıyor?
Hayatım boyunca kategorilere, ayrımlara, kimliklere karşı hep mesafeli durdum. Ailemden de böyle gördüğüm için müziği türlere göre değil hissettirdiği duygulara göre bölümlendirmeyi öğrendim. Yaptığım müzik de beni mutlu eden, iyileştiren, büyüten tüm duyguların karışımı olduğu için tarzımı his müziği olarak tanımlıyorum. İlla bir adı olacaksa Melabesk olur :)

Bildiğimiz gibi olmayan nedir?
Nefesimi kesen, küçükken düşüp dizimi kanattığım o kaldırım, doğduğum ev, 4 yaşındayken artık küçük geliyor diye anneme ve babama aynılarını bulup alması için yalvardığım yeşil beyaz bantlı sandaletlerim, ilkokulum, büyüdüğüm çiftlik, yaşadığım memleket, fırından yeni çıkan simit kokusu, o simidi ucundan bölmek, denizde çığıldayan martılarla paylaşmak... Bunların hiçbiri bildiğiniz gibi değil. Herkes kendi içinde yaşıyor yaşadığını. Yara da kendisi, merhem de..
 




Pandemi, müzik dünyasını çok fazla etkiledi. Pek çok alanda olduğu gibi müzisyenler için de zorlu bir süreç. Ne düşünüyorsun bu konuda?
Evet, pandemiden her sektör etkilendi ancak müzik sektörü daha büyük bir yıkıma uğradı, zira bu iş sadece sanatçı etrafında dönmüyor; yapımcısı, konser alanındaki teknisyeni, ışıkçısı, mekan işletmecileri, servis çalışanları ile bir bütün halinde yürüyen bir iş kolu. Dolayısıyla hepimiz etkilendik ve pandeminin bitip normal işleyişlere geri döndüğümüz günleri büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz. Bir sanatçı olarak pandemi üretimime katkıda bulundu diyebilirim, evde geçirilen karantina zamanlarında hiç sıkılmadım çünkü bu benim genel düzenimdi pandemiden önce de :) Ancak bunun zoraki şartlar altında yapılması beni de üzen bir durum oldu. Bundan sonraki süreçte yeni normal denilen bir halde bir süre devam edip genel durumlar normal seviyelere ulaştıktan sonra bu yaşadığımız olumsuz durumun giderek azalarak biteceğini ümit ediyoruz.


Solo ağırlıklı çalışmalarla buluşuyorsun dinleyiciyle. Yakın zamanda bir featuring düşünüyor musun? Ya da nasıl bakıyorsun bu birlikteliklere?
Solo çalışmaların da, beraberliklerin de ayrı hissiyatı ve değeri olduğunu düşünüyorum. İki durum da benim için çok kıymetli. Solo parçalarımda durum ve duygulardan en iyi biçimde betimleyip bahsetmeye oldukça dikkat ediyorum. Bu titizliğim featuringlerde iki katına çıkıyor. Örneğin yakın zamanda çıkan Sevimo ile yaptığımız ‘Sana Dönmem İmkansız’ bu titizliğimi hat safhada yansıttığım bir parça. Sevimo, kendi kısımlarını yazıp parçayı bana gönderdiği zaman, önce 2 gün boyunca oturup ne hissettiğimi sorguladım sonra sözleri ve besteyi oluşturdum. Onun şarkıya kattığı değerli hissiyatı, benimkiyle birleşince kült bir eser ortaya çıkarmış olduk ve emeklerimize değdi. Her sanatçının bambaşka dünyaları var, Bu yüzden featuring fikirlerine sıcak bakıyorum, beni hem besliyor hem de ortaya çıkan eser ortak bir meyve olduğu için onurlandırıyor. Birlikte çalışmayı canı gönülden istediğim isimler de var. Gelecekte birçok featuring iş görebiliriz bendenizden :)

Klip çekiminden de söz etmek isteriz. Nerede ve nasıl gerçekleşti çekimler?
Klibi İzmir ve çevresinde çektik. İzmir’in insanını, havasını çok seviyorum. Soğuk bir şubat ayında yarı yağmurlu yarı güneşli günleri denk getirerek 4 günde çekimleri tamamladık. Hava şartları ve pandemi koşulları zorlasa da çok keyifli bir süreç oldu. Parça yayınlandıktan sonra klibe gelen yorumlar da bu keyifli sürecin mutluluğunu perçinledi.

Gelecek planların neler?
Müzik beni ayakta tutan ve kalbimi, hislerimi en doğru biçimde aktarabildiğim bir alan. Bu yüzden bu aşkla üretmeye devam edeceğim. Şuan yeni şarkıya hazırlık sürecine girdim ve yoğun olarak çalışıyorum. Önümüzdeki dönemde de dinleyicilerimin yeni sürprizlere açık olmasını diliyorum :)